ONUR KAYIKCI

Sokak mikrofonlarına konuşulanlar ne kadar temiz toplum isteğini yansıtıyor

neden böyle bir başlık koydum. sebebi şu. şimdi sokakta genelde youtube da görüyoruz yapılan röportajlarda halktan insanlar siyasileri eleştiriyor, yolsuzluğa bulaştığını adam kayırdığını vs anlatıyor ve eleştiriyor. şimdi iktidar partisi akparti içerisinde bütün bu sıkıntılar olabilir, vatandaşa ekonomik sorun olarak da yansıyor olabilir, ama siz zannediyor musunuz ana muhalefet partisi chp li bir belediyede bu adam kayırmalar, yolsuzluklar olmuyor, yada basit bir türk şirketinde, türkiye de faaliyet gösteren yabancı şirket dahi olsa, yönetim kadrosu türklerden oluşuyorsa kayırma torpil zihniyeti yok. bunların hepsi var, düzelmez, düzeleceği de yok. ben 90 ları da yaşamış biri olarak, aynı rezillikler o zaman da oluyordu. türk milleti öyle adil, hak gözeten bir millet değildir. sosyal devlet olmadığı insanlar birinin işini, eşini, huzurunu çalmaya çalışır, kıskançlık genlerine işlemiştir. bunun için ülkenin ilerlememesinin ana sebebi de budur. buna uygun atasözleri bile vardır. bal tutan parmağını yalar. öyle adi bir zihniyettir bu para gelsin de nasıl olursa olsun. dikkat edin türkiye deki şirketleri inceleyin büyüdükten sonra, sırf para için insanlar biribirlerinin şirketlerine çökmeye çalışır. koç holding dışında köklü geçmişi olan gerçek bir şirket bile yoktur. aziz sancar ın genç kızlar için tavsiyelerinde çalışarak, beyinlerini kullanarak bir yerlere gelmelerini söyleyen sözleri vardır. ki kızlar da bunu takmaz cinselliğini kullanarak dizilerde orda burda tutunmaya çalışır. her zaman onu bunu döven erkeklerin peşinden koşarlar sonra şiddet uğradık diye şikayette bulunurlar. erkekler ise hepsi birer bitirimdir, kabadayılık toplumda değer görür. efe aydal ın bu konuyla ilgili çok güzel bir videosu vardır.

sonuç o mikrofonlara şikayet edenlerin zihniyetin yansıması zaten ülkeyi yada belediyeleri yöneten kişilerin profilidir. zihniyet tamamen aynıdır, sadece bıyığın şekli değişir. temiz toplum söylemekle olmuyor, önce kendin kul hakkı yemeyeceksin, örneğin basit bir sırada başkasının önüne geçmeyeceksin. aziz sancar bu durum için de şöyle bir yorum yapmıştır. doğu toplumlarında okuma bilgi ön planda olmuyor, insanlar servetleriyle toplum içerisinde saygınlık görüyor, bilgili insanlara değer verilmiyor demiştir. inanın uğur şahin türkiye de yaşasa biontech aşısı hiç bir zaman insanlık için üretilemeyecekti. anca almanya da olunca bu işler oluyor. bilime bir yatırım olmuyor türkiye de, zihniyet sadece birinin servetinin üzerine çökme diğerine kabadayılık yapma kültürü, paylaşmayı bilmez insan grubu. onun için sorun senin seçtiğin adam değil, sen neyse o adam da senin yansıman zaten…

bundan bana o sokak röportajları çok saçma geliyor…