arkadaşlar ben böyle bir başlık attım, bizim ülkemizin kafa yapısı ile konu daha iyi zihinlerde bir ışık çaksın diye ama aslında bir lider asla kimseyi yönetmez bilhakis kılavuzluk eder, etrafındaki kişileri a noktasından b noktasına yolculuğundan tamamen eşlik eder ve yerine birini de yetiştirip görevi ona teslim eder. her türkü demokratik örgüt bu şekilde yönetilir dünyada. maalesef bu örneği vermek istemezdim ama türkiye nin yapısına bakarak şunu söylüyorum 22 yılı devirmiş erdoğan da bir dahaki seçim zamanı aramızda olmayacak. ne yaparsa yapsın olamayacak. türkiye de şirketler 100 yıllık kurulur yada dernekler kimi zaman ama 25 yılda tasfiye olur. neden çünkü kimse yerine bir başkasını layık görmediği için kurulan her sistem ülkemizde çökmüştür. sürekliliği yoktur. ilgili zata kişisel bir öngörüde bulunmuyorum, ülkemizdeki örgüt kültürünün yapısı gereği yazıyorum. zaten erdoğan da bir parti başkanı olarak orada. aslında onun bence bir batı tarzı bir liderliği yok. o doğu toplumundaki baskın baba figürü gibi. bu uzun süre hükmeder ama sürdürülemez, mesela oğlu onun gibi devam edemeyecek yada büyük ihtimal ile şu an yanında gözükenler de. benim bu yazıda bahsetmek istediğim konu bu değil yalnız. ama türkiye de lider deyince herkesin aklına önce o geliyor, ben de partisinin devamı olmayacağı yanından bir saptama yaptım.
rahmetli dedem derki ki o 2001 de vefat etti yani bu iktidar gelmeden önce. Türkiye de ustalar çıraklar mesleği mi kapar düşüncesiyle mesleklerini diğer kuşaklara öğretmedi ve meslekler yok oldu. Yani durum eskiden de aynı imiş…
biz konuya dönelim. şimdi eğer siz vicdani bir lider olmak istiyorsanız önce kendinize katılımcı bir kitle oluşturmanız lazım. bu önce 1 kişi olur sonra arta arta gidebilir. burada karşınızdakilere yön verirken asla ön ayak olduğunuz konuyu hem kendinizce hem olası hatalarda kişiselleştirmemelisiniz. burada şunu kast ediyoruz asgari müştereklerde her zaman buluşmalısınız. ortak mutabakat zemini büyütür. zaten küçük büyük grupları yönetmeniz başka bir yolu olamaz. yoksa kaos olur. yanınızdaki kişiler eğer katılımcı olur siz de paylaşımcı olursanız o örgütteki iktidarınız daha uzun ömürlü olmaktan ziyade sizi daha az yorar ve siz de yerinize birini bulur tadında bırakırsınız. iyi anılmaz istiyorsanız bunu mutlaka yapmalısınız.
yani ne yapacağız konuyu kişiselleştirmeyeceğiz ve genele hitap edip ortak noktalar bulacağız. bunu mutlaka bir kenara not edin. zıtlaşma size zarar verecektir zaten o zaman sizin liderliğiniz kabul görmez, kurduğunuz yapı da dağılır. adım adım ilerlemek de başka önemli bir husustur. fazla hızlı gitmek faydadan çok zarar getirir. mesela getir iş modeli pandemide tamamen eve kapanmalar ve olası koşullar gereği bir çok ülkeye yayıldı ve pandemiden sonra o pazarlardan geri çekildi ve kapattı. burada yorum yapanlar şunu hep atlıyor getir o pazarlara girerken olası riskleri hesaplamamış, olası yaptırımlar gibi. mesela martı ceo sunun bir sözü var uber türkiye de 8000 kişiye minibüs aldırdı ve sonra yasak gelince kaçtı. uber de türkiye pazarını araştırmadan girmiş vs vs.
arkadaşlar hayatta bir yerlerde hep bir yapıların içerisinde yer almanız gerebilecek, istemesiniz de olacak. mesela oturduğunuz binada yöneticilik sırayla yapılıyorsa sıra size de gelecek demektir. onun için ufak çapta bir liderliğe her zaman hazır olun. bu hem sizi sıkıntıdan kurtarır hem de yaptığınız görevde başarıya daha kolay götürür. bir de hayatta ne yapacaksanız sadece bir kişinin görüşüyle hareket etmeyin farklı görüşlerden de faydalanın, yada başkalarının tecrübelerinden de diyebiliriz.
gruplideryöneticilikyönetmek
Küçük bir gruptan büyük bir kitleye insanları nasıl yönetiriz?
25 Temmuz 2024
Havadan Sudan
Küçük bir gruptan büyük bir kitleye insanları nasıl yönetiriz? için yorumlar kapalı
onurkayikci
arkadaşlar ben böyle bir başlık attım, bizim ülkemizin kafa yapısı ile konu daha iyi zihinlerde bir ışık çaksın diye ama aslında bir lider asla kimseyi yönetmez bilhakis kılavuzluk eder, etrafındaki kişileri a noktasından b noktasına yolculuğundan tamamen eşlik eder ve yerine birini de yetiştirip görevi ona teslim eder. her türkü demokratik örgüt bu şekilde yönetilir dünyada. maalesef bu örneği vermek istemezdim ama türkiye nin yapısına bakarak şunu söylüyorum 22 yılı devirmiş erdoğan da bir dahaki seçim zamanı aramızda olmayacak. ne yaparsa yapsın olamayacak. türkiye de şirketler 100 yıllık kurulur yada dernekler kimi zaman ama 25 yılda tasfiye olur. neden çünkü kimse yerine bir başkasını layık görmediği için kurulan her sistem ülkemizde çökmüştür. sürekliliği yoktur. ilgili zata kişisel bir öngörüde bulunmuyorum, ülkemizdeki örgüt kültürünün yapısı gereği yazıyorum. zaten erdoğan da bir parti başkanı olarak orada. aslında onun bence bir batı tarzı bir liderliği yok. o doğu toplumundaki baskın baba figürü gibi. bu uzun süre hükmeder ama sürdürülemez, mesela oğlu onun gibi devam edemeyecek yada büyük ihtimal ile şu an yanında gözükenler de. benim bu yazıda bahsetmek istediğim konu bu değil yalnız. ama türkiye de lider deyince herkesin aklına önce o geliyor, ben de partisinin devamı olmayacağı yanından bir saptama yaptım.
rahmetli dedem derki ki o 2001 de vefat etti yani bu iktidar gelmeden önce. Türkiye de ustalar çıraklar mesleği mi kapar düşüncesiyle mesleklerini diğer kuşaklara öğretmedi ve meslekler yok oldu. Yani durum eskiden de aynı imiş…
biz konuya dönelim. şimdi eğer siz vicdani bir lider olmak istiyorsanız önce kendinize katılımcı bir kitle oluşturmanız lazım. bu önce 1 kişi olur sonra arta arta gidebilir. burada karşınızdakilere yön verirken asla ön ayak olduğunuz konuyu hem kendinizce hem olası hatalarda kişiselleştirmemelisiniz. burada şunu kast ediyoruz asgari müştereklerde her zaman buluşmalısınız. ortak mutabakat zemini büyütür. zaten küçük büyük grupları yönetmeniz başka bir yolu olamaz. yoksa kaos olur. yanınızdaki kişiler eğer katılımcı olur siz de paylaşımcı olursanız o örgütteki iktidarınız daha uzun ömürlü olmaktan ziyade sizi daha az yorar ve siz de yerinize birini bulur tadında bırakırsınız. iyi anılmaz istiyorsanız bunu mutlaka yapmalısınız.
yani ne yapacağız konuyu kişiselleştirmeyeceğiz ve genele hitap edip ortak noktalar bulacağız. bunu mutlaka bir kenara not edin. zıtlaşma size zarar verecektir zaten o zaman sizin liderliğiniz kabul görmez, kurduğunuz yapı da dağılır. adım adım ilerlemek de başka önemli bir husustur. fazla hızlı gitmek faydadan çok zarar getirir. mesela getir iş modeli pandemide tamamen eve kapanmalar ve olası koşullar gereği bir çok ülkeye yayıldı ve pandemiden sonra o pazarlardan geri çekildi ve kapattı. burada yorum yapanlar şunu hep atlıyor getir o pazarlara girerken olası riskleri hesaplamamış, olası yaptırımlar gibi. mesela martı ceo sunun bir sözü var uber türkiye de 8000 kişiye minibüs aldırdı ve sonra yasak gelince kaçtı. uber de türkiye pazarını araştırmadan girmiş vs vs.
arkadaşlar hayatta bir yerlerde hep bir yapıların içerisinde yer almanız gerebilecek, istemesiniz de olacak. mesela oturduğunuz binada yöneticilik sırayla yapılıyorsa sıra size de gelecek demektir. onun için ufak çapta bir liderliğe her zaman hazır olun. bu hem sizi sıkıntıdan kurtarır hem de yaptığınız görevde başarıya daha kolay götürür. bir de hayatta ne yapacaksanız sadece bir kişinin görüşüyle hareket etmeyin farklı görüşlerden de faydalanın, yada başkalarının tecrübelerinden de diyebiliriz.
gruplideryöneticilikyönetmek